Anal Kanser

Anal kanser, kalın bağırsak ile rektum arasındaki anal bölgede gelişen nadir fakat ciddi bir kanser türüdür. Genellikle HPV (Human Papilloma Virüsü) enfeksiyonu ile ilişkilendirilen bu kanser türü, erken evrede tespit edildiğinde tedavi edilebilir. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüs türüdür ve özellikle anal kanalda kanser gelişimine neden olabilen bazı yüksek riskli tipleri vardır. HPV enfeksiyonunun, anal kanserin gelişmesindeki başlıca etken olduğu düşünülmektedir, ancak her HPV enfeksiyonu anal kanser oluşturmaz.

HPV harici diğer anal kanser nedenleri şöyle sıralanabilir:

  • Sigara içmek, anal kanserin gelişmesinde önemli bir risk faktörü olarak kabul edilir. Sigara, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve HPV enfeksiyonlarının daha uzun süre aktif kalmasına neden olabilir.
  • Anal kanser, genellikle 50 yaş ve sonrasında daha yaygın olarak görülen bir hastalıktır.
  • HIV enfeksiyonu, bağışıklık sistemini zayıflatır ve HPV enfeksiyonlarının daha uzun süre aktif kalmasına neden olabilir.
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, anal kanser riskini artırabilir. Özellikle anal birliktelikler risklidir.
  • Ailede anal kanser veya diğer kanser türlerine sahip olan bireylerin riskinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir.

Anal Kanser Belirtileri

Anal kanserin belirtileri, çoğu zaman diğer sindirim sistemi hastalıklarıyla karışabilir. Genellikle erken evrelerde belirgin bir semptom göstermez, ancak hastalık ilerledikçe bazı belirtiler ortaya çıkabilir.

  • Anal bölgede ağrı veya rahatsızlık
  • Kanama veya dışkıda kan
  • Anüste şişlik veya kitle
  • Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler (ishal, kabızlık)
  • İştah kaybı ve açıklanamayan kilo kaybı
  • İlerleyen evrede belde ve pelvik bölgede ağrılar oluşabilir.
  • Sürekli dışkılama hissi olabilir.

Anal kanserin belirtileri, çoğu zaman diğer sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karışabileceğinden, doğru tanı koyabilmek için bir doktora başvurulması gereklidir. Özellikle anal bölgedeki kanama, ağrı, şişlik ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler görüldüğünde, mutlaka uzman bir doktora danışılmalıdır.

 

anal-kanser-nedir

 

Anal Kanser Tedavi Yöntemleri

Anal kanserin tedavisi kanserin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Erken evrelerde tespit edilen anal kanserin tedavi edilme şansı daha yüksek olmasına rağmen, tedavi süreci her evre için farklıdır. Genellikle anal kanserin tedavisinde cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapiler gibi yöntemler bir arada kullanılabilir.

Cerrahi Müdahale: Cerrahi tedavi genellikle tek başına kullanılmaz ve radyoterapi veya kemoterapi ile birlikte uygulanır. Kanserli bölgenin cerrahi olarak çıkarılmasını içeren ameliyatta genellikle iki işlem yapılır. Eğer kanser erken evrede tespit edilmişse, anal kanalın bir kısmı veya kanserli doku çıkarılabilir. Bu tür bir operasyon, anüsün fonksiyonlarını koruyarak hastanın yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

Eğer kanser ileri evrede ise ve anüsün fonksiyonları kaybolmuşsa, anüs ve çevresindeki doku çıkarılabilir. Bu tür bir cerrahi müdahale sonrasında hastaya genellikle kolostomi yapılır. Kolostomi, bağırsaklardan gelen dışkının vücudun dışında bir torbaya yönlendirilmesidir.

Radyoterapi: Kanser hücrelerini hedef alarak yok etmek amacıyla güçlü ışınlar kullanılır. Bu tedavi, kanserin yayılmasını önlemeye ve mevcut tümörleri küçültmeye yardımcı olabilir. Cerrahiden önce uygulandığında kanserli dokuyu küçültmek ve cerrahi müdahaleyi kolaylaştırmak amaçlanır. Cerrahi tedavi sonrasında kanserin tekrarlama riskini azaltmak için uygulanabilir. Radyoterapi genellikle dışarıdan gelen ışınlar (external beam radiotherapy) şeklinde yapılır.

Kemoterapi: Kanser hücrelerinin büyümesini engellemek için uygulanan ilaç tedavisidir. Kemoterapi genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanır. Kemoterapi ilaçları, vücudun diğer bölgelerine de yayılabilen kanser hücrelerine karşı etkilidir. Kemoterapinin oldukça fazla yan etkisi vardır. Bağışıklık sistemini zayıflatır, saçların dökülmesine yol açar, mide bulantısı ve kusma gibi yorucu yan etkileri vardır.

İmmünoterapiler: Bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmaya yardımcı olur. İmmünoterapiler, özellikle ileri evre kanserlerde kullanılan yeni bir tedavi seçeneğidir. Burada amaç vücudun kendi bağışıklık sistemini kanserle savaşacak şekilde güçlendirmektir.

Anal Kanser Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Anal kanserin risk faktörlerinden nasıl korunabilirim?

Anal kanseri önlemek için HPV aşısı olmak, sigara içmemek, düzenli sağlık kontrolleri yapmak ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korunmak önemlidir. Ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek de riskleri azaltabilir.

Anal kanser tedavisi sonrası yaşam nasıl olur?

Anal kanser tedavisi sonrası yaşam kanserin evresine, hastanın tedaviye yanıtına bağlı olarak değişir. Tedavi sonrası düzenli kontroller ve takipler önemlidir. Bazı hastalar tedavi sonrasında normal yaşantılarına devam edebilirken, diğerleri için uzun süreli bakım ve destek gerekebilir.

Anal kanserin erken teşhisi nasıl yapılır?

Anal kanserin erken teşhisi, düzenli sağlık kontrolleri ve belirtiler fark edildiğinde derhal bir doktora başvurulması ile mümkündür. Doktor, anal bölgeyi muayene edebilir, gerekirse kolonoskopi veya biyopsi gibi testler yaparak kesin tanı koyabilir.

HPV aşısı anal kanserden korur mu?

Evet, HPV aşısı, anal kanserin en büyük risk faktörünü ortadan kaldıran bir önlemdir. Aşı, HPV virüsüne karşı koruma sağlar ve özellikle genç bireylerin HPV enfeksiyonlarından korunmasına yardımcı olabilir.

Makat kanseri hangi yaşlarda görülür?

Makat kanseri genellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde daha sık görülür. Ancak, HPV enfeksiyonu taşıyan daha genç yaşlardaki bireylerde de risk artabilir. Genç yaşlarda taşınan bu virüs, yaş aldıkça bağışıklık sisteminin kötüleşmesiyle ortaya çıkabilir ve anal kansere yol açabilir.

Makat kanseri kaç yılda gelişir?

Makat kanseri, genellikle yavaşça gelişen bir kanser türüdür. Başlangıçta, anal kanaldaki hücrelerde anormal değişiklikler meydana gelir ve bu hücreler zamanla kanserleşir. Bu süreç yıllar sürebilir.

Makat kanseri saç döker mi?

Makat kanseri tedavisinde, kemoterapi gibi sistemik tedavi yöntemleri kullanılıyorsa, bu tedaviler saç dökülmesine neden olabilir. Ancak, makat kanserinin kendisi doğrudan saç dökülmesine yol açmaz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

karaciger-tumorleri
Karaciğer Tümörleri

Karaciğer kanseri, karaciğerdeki hücrelerden köken alan bir kanser türüdür. Karaciğer…

Devamını Oku