Mide fıtığı, günümüzde özellikle ileri yaş grubu ve kilolu bireylerde sık karşılaşılan, yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen bir sağlık sorunudur. Genellikle mide ile yemek borusunun birleştiği seviyede bulunan diafragmadaki kasların zayıflaması sonucu ortaya çıkan bu durum, midenin göğüs boşluğuna kaymasına yol açar. Bu kayma, mide içeriğinin yemek borusuna geri gelmesi olan reflüye neden olarak mide yanması ve göğüs ağrısı gibi rahatsız edici semptomlara neden olabilir. Mide fıtığı tedavisi günümüzde cerrahi yöntemlerle başarıyla uygulanabilmektedir. Cerrahi adayı olmayan hastalarda çeşitli ilaçlarla semptomların azaltılması hedeflenir.
Mide Fıtığının Belirtileri Nelerdir?
Mide fıtığı bazen hiçbir belirti göstermeyebilir. Ancak aşağıdaki durumlar en sık karşılaşılan belirtilerdir:
Erken evre belirtileri
- Göğüs kemiği arkasında yanma hissi (reflü)
- Yemek sonrası mide ekşimesi
- Geğirme ve şişkinlik
- Yutma güçlüğü
İlerlemiş mide fıtığı semptomları
- Kronik öksürük
- Ses kısıklığı
- Solunum güçlüğü
- Göğüs ağrısı (kalp kriziyle karıştırılabilir)
Mide Fıtığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Mide fıtığının tedavisi sadece cerrahi ile mümkündür. Ancak ameliyat kararı alınırken, fıtığın büyüklüğüne, belirtilerin şiddetine ve hastanın genel saglık durumuna göre degerlendirme yapılır. Bazı vakalarda sadece yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olurken, bazı durumlarda semptomların ilaçlarla tedavisi ya da cerrahi müdahale gerekebilir.
İlaçla mide fıtığı tedavisi
Mide fıtığı tedavisinde ilaç kullanımı, özellikle reflü semptomlarının yönetilmesinde önemli rol oynar. Bu tedavi yöntemi, mide asidinin kontrol altına alınarak yemek borusuna zarar vermesinin önlenmesini amaçlar. Ancak ilaçlar, mide fıtığını fiziksel olarak ortadan kaldırmaz; sadece belirtileri hafifletmeye yardımcı olur.
Kullanılan ilaçlar genellikle üç temel gruba ayrılır.
- Asit düzenleyici ilaçlar: Mide asidinin nötralize edilmesini sağlar, böylece yanma ve ekşime gibi semptomlar azaltılır.
- Asit üretimini azaltan ilaçlar: Midenin asit üretimini baskılayarak yemek borusundaki tahrişi önler.
- Asit geri kaçışını engelleyen ilaçlar: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını zorlaştırır ve reflü riskini azaltır.
Bu tedavi, genellikle doktor tavsiyesiyle başlanır ve kişinin semptomlarına göre dozaj ayarlanır. Uzun süreli kullanımda mutlaka hekim kontrolü gerekir, çünkü bazı ilaçların yan etkileri veya bağımlılık potansiyeli olabilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri
Hafif vakalarda mide fıtığı tedavisinde en etkili yöntemlerden biri yaşam tarzı değişiklikleridir.
Kilo vermek: Obezite, karın içi basıncı artırarak fıtığı kötüleştirir.
Sigarayı bırakmak: Nikotin mide kapakçığını zayıflatır.
Yemeklerden hemen sonra yatmamak: En az 2-3 saat dik kalmak önerilir.
Baş yukarıda yatmak: Yatarken başı 10-15 cm yukarıda tutmak mide asidinin yukarı çıkmasını önler.
Az ve sık yemek yemek: Mideyi çok doldurmamak reflüyü azaltır.
Asitli, yağlı, baharatlı yiyeceklerden kaçınmak
Bu önlemler, özellikle hafif ve orta düzeydeki mide fıtığı vakalarında ciddi rahatlama sağlar.
Bitkisel ve doğal yöntemler
Doğal destekleyici yöntemler semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir ancak tedavi edici değildir.
- Zencefil çayı: Mideyi yatıştırıcı etkisi vardır.
- Papatya çayı: Sindirimi kolaylaştırır ve asidi dengeler.
- Aloe vera suyu: Reflü semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Elma sirkesi: Asidik yapısı nedeniyle bazı vakalarda mide asidini dengeleyebilir (dikkatli kullanılmalıdır).
Bu tür yöntemler doktor tavsiyesiyle ve destekleyici olarak kullanılmalıdır.
Mide Fıtığı Ameliyatı Kimler İçin Gerekli?
Mide fıtığı tedavisinde ilaç ve yaşam tarzı değişikliklerinin yeterli olmadığı durumlarda cerrahi müdahale gündeme gelir. Özellikle büyük fıtıklar, yemek borusunu tıkayan vakalar ya da uzun süreli, tedaviye dirençli reflü şikayetleri cerrahi tedaviyi zorunlu hale getirir.
Cerrahi müdahale genellikle aşağıdaki durumlarda önerilir.
- Geniş paraözofageal fıtıkların varlığı
- Şiddetli ve sürekli reflü şikayetleri
- Yutma güçlüğü ve yemek borusunda daralma
- Anemi veya kanama gibi komplikasyonların gelişmesi
- İlaç tedavisine rağmen semptomların düzelmemesi
Laparoskopik cerrahi ve riskleri
En yaygın mide fıtığı ameliyatı yöntemi laparoskopik fundoplikasyondur. Bu yöntemde, midenin üst kısmı yemek borusunun altına sarılarak mide kapakçığının fonksiyonu güçlendirilir.
Bu yöntemin avantajları:
- Küçük kesiler sayesinde daha az iz
- Daha kısa iyileşme süresi
- Daha az ağrı ve enfeksiyon riski
- Hastanede kısa süre kalış
Ameliyat öncesinde kapsamlı değerlendirme yapılmalı ve hasta mutlaka bu alanda deneyimli bir genel cerrah tarafından bilgilendirilmelidir.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci
Mide fıtığı ameliyatından sonra iyileşme süreci genellikle hızlıdır. Laparoskopik müdahale yapılan hastalar çoğunlukla bir ya da iki gün içinde taburcu edilir. Ancak aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir.
- İlk haftalarda sıvı ve yumuşak gıdalarla beslenilmelidir.
- Ani hareketlerden, ağır kaldırmaktan kaçınılmalıdır.
- Düzenli doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.
- Gaz yapıcı ve asitli gıdalardan uzak durulmalıdır.
Doğru uygulandığında, ameliyat hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir ve mide fıtığına bağlı şikayetleri derhal ortadan kaldırabilir.